“İzlenmenin tek yolu, başkalarından hızlı koşmaktır.”
Gelin sizinle biraz geçmişe gidelim. Telaşlanmayın, psikolog değiliz, çocukluğunuza inmiyoruz. Fazla eskiye değil, Web 2.0 ile yeni tanışmaya başladığımız döneme gidiyoruz. Sosyal medya denen olgunun henüz portakalda vitamin bile olmadığı, blogların yeni yeni kendisini gösterdiği 2004 yılında, sevimli bir blog kullanıcısı ve dünyayı sallayan paylaşımından bahsedeceğiz.
2004 Eylül’ünde bir blog kullanıcısı, şirketler için online mecraların önemini fark ettiren bir paylaşıma imza attı. Dünyanın en güvenilir bisiklet kilitlerini ürettiğini iddia eden Kyrptonite markasını krize sokan kullanıcının yaptığı tek şey, blog sayfasında ‘Bir BIC kalemle Kyrptonite kilit nasıl açılır?’ başlıklı video paylaşmaktı. Bu video kısa süre içerisinde birçok kullanıcı tarafından paylaşılmaya başlandı. Sonuç olarak dünya markası olan Kyrptonite, karizmasını fena halde çizdirdi.
Söz konusu video 12 Eylül’de paylaşılmıştı. Paylaşımdan birkaç gün sonra, bu durumu çok da ciddiye almayan bir tavırla müşterilerine hitap eden Kyrptonite, “Kilitlerimiz hırsızları caydıracak güvenilirliktedir.” türevi açıklama yapmakla yetindi. Bu süreci yakından takip eden Technorati, sunduğu raporlarla 12 Eylül’den 19 Eylül’e kadar geçen sürede, 1.8 milyon kişinin ‘açılmaz’ garantisi veren Kyrptonite kilidinin, BIC kalem karşısında oyuncak oluşunu konuştu. Peki, Kyrptonite ne yaptı dersiniz?
İnternetin gücünü ilk etapta fark edemeyen Kyrptonite, olayın bir baş dönmesi olmadığını, ‘git elini yüzünü yıka geçer’ taktiğiyle geçmeyeceğini anladı. 22 Eylül’de pes etti ve tüm arızları kilitleri değiştireceğini açıkladı. 21 ülkede toplam 400 bin kişinin kilidini değiştiren Kyrptonite, 10 milyon dolarlık bir kayıp yaşandı, ama asıl kaybedilen şey ‘itibar’ oldu.
İnternette bilgi aktarımı oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşir. 2004’te böyle bir etki yaratan online mecralar, 2016’da yerle bir olmanıza neden olabilir. Çünkü artık ‘sosyal medya’ denen ağlar söz konusu ve burada bilgi paylaşımı en az Usain Bolt kadar hızlı ilerliyor. Yarışı kazanmak istiyorsanız, ya hata yapmayacaksınız ya da hata yaptığınızda Bolt kadar hızlı olup, durumu kurtaracaksınız. Francis Picabia’nın da dediği gibi: “İzlenmenin tek yolu, başkalarından hızlı koşmaktır.”