Önceleri izlediğim çizgi filmlerle aşılandı, ‘iyiler hep kazanır’ fikri beynime.
İyilerin en basit oyunlarda bile, hile yapmadığı için kazanamadığını fark etmeye başladığımda, bir belgesel girdi hayatıma.
Türkiye’de yaşayan ve Müslüman olmayı seçen yabancı uyruklu insanları konu alıyordu.
Kadınlardan biri bunu neden yaptıkları sorulduğunda ‘iyi insan olmak için’ demişti.
“Çünkü Müslüman olmak, iyi insan olmak demek”, diye devam etti.
Yeniden zihnimde iyi olanın kazanacağı umudu belirdi.
Çünkü bu ülkenin %98’i Müslümandı.
İyiler mutlaka kazanacaktı…
Derken bir şey dikkatimi çekti.
Televizyonda kaybedenleri görüyordum ve babamın bıyıkları her geçen gün bu kaybeden adamlara biraz daha benziyordu.
“Hani iyiler kazanırdı, kaybediyorlar işte”, dedim.
“İyiler kaybetmez, kaybedilir”, dedi.
Önceleri ne demek istediğini idrak edemedim.
Bana göre iyiler kaybediyorlardı;
Çünkü masaya kazanmış olmak için oturmuyorlardı.
Çünkü hep adil dövüşüyorlardı.
Çünkü hep haklıdan yanalardı.
Çünkü güçlünün güçsüze zulmüne karşı geliyorlardı.
Çünkü hileyi hurdayı kendilerine yakıştıramıyorlardı.
Çünkü hiçbir işe fesat karıştırmıyorlardı.
Çünkü sadece insana değil, doğada bulunan her şeye değer veriyorlardı.
Çünkü emeğe saygı duyuyorlardı.
Çünkü yetimin hakkını, zalime yedirmiyorlardı.
Çünkü insanları sevmenin gücüne inanıyorlardı.
En çok da bu sebeplerden kaybediyorlardı.
Yaşar Kemal’in dediği oldu sonra; “O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler.”
“Demirin tuncuna, insanın hiçine kaldık…”
Öyle ya da böyle bu yazıyı okuyan herkes çevresindeki insanlara baksın.
Ve ilk taşı hala ‘iyiler kazanır’ diyeniniz atsın!
“Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey”, diyen Livaneli, yanılmış olamaz.
Bu gösterişli yapmacıklığa bir son vermenin zaman gelmedi mi?
Banka cüzdanlarının değil; zihinlerin yarıştığı, paranın değil; itibarın değerlendiği, kin güdenlerin değil; affedenlerin olduğu, kötülerin değil; iyilerin kazandığı bir dünya gerek bize.
Ve bizden sonrakilere de…
Bazılarınız şöyle diyor şimdi: “Böyle şeyler sadece filmlerde olur!”
Filmlerde oluyorsa, yaşamda da olur.
Ben hala iyilerin kazanmasını isteyenlerdenim.
Çünkü umudum var…
Çünkü hala kirlenen insanlığı temizleyebilecek çocuklar var…