Çoğu zaman ‘saygınlık’ olarak kullandığımız ‘itibar’ ile aslında her birimiz çok erken yaşlarda tanıştık. En basitinden izlediğiniz Yeşilçam filmlerini hatırlayın: “İtibarımı beş paralık ettin!”
Birçok kişinin yaşantısı içerisinde önem verdiği değerlerin başında itibar gelir. Önceleri kişisel bir kavram olsa da, şimdilerde kurumsal hale gelen itibar, 21.yüzyılda bambaşka bir boyut kazandı. Nasıl ki bir bireyin toplum içerisinde saygınlık kazanmak için dikkat etmesi gereken unsurlar varsa, şirket ve markaların da toplumda kabul görmesi için belli başlı kalıplara ayak uydurması gerekiyor.
Son dönemde dikkatleri çeken bir mevzu söz konusu: Online kurumsal itibar yönetimi! Alışılmadık bir kalıp, öyle değil mi?
İnternet artık bilgiye erişimin kısa yolu. Bugün bir şirket ya da marka hakkında bilgi edinmek isteyen biri, ilk olarak internet üzerinden arama yapma yoluna gidiyor. Arama sonuçları da tabi ki ilk izlenimi oluşturuyor.
Kurum ve kuruluşların dijital platformlarda temsil edilmesi elbette olması gereken bir şey ve bundan sonraki süreçte de sürdürülmesi gerek. Kafa karıştıran kısım ise şurası: İtibar sadece online mecralardan mı beslenmeli?
Dünyada taklit edilemeyen nadir şeyler vardır. Bunlardan biri de itibar. Kurum ya da marka saygın olmayı başaramadığı taktirde, online itibar yönetimi hizmeti çok da başarılı bir sonuç vermeyecektir.
Her önemli sürecin yönetilmesi gerekir. Şirket ya da marka için bir çeşit ‘imaj’ oluşturma yolu olan online kurumsal itibar kazanmada da ‘yönetim’ şart. Son dönemde her reklam ajansının ‘online itibar yönetimi’ hizmeti adı altında ‘sosyal medya yönetimi’ yapıyor olması, durumun ciddiyetini kaybettirirken, itibarı sosyal medya uzmanlarının eline bırakılabilecek kadar basit bir değer gibi gösteriyor.
Eskilerin şöyle bir sözü vardır: Bir insanın en büyük serveti itibarıdır. Çok yerinde ve doğru bir cümledir. Her geçen gün önemini biraz daha fark ettirmekle birlikte, servet olarak nitelendirilen bir değerin, ‘online’ kalıplarla örseleniyor olması da oldukça acı bir durum.
Başına ‘online’ getirilen her unsur, zaman içerisinde değerini yitirmeye başlıyor. Bu nedenle dilimin varmadığı kelimelerden biri olmaya başladı ‘online itibar yönetimi’ ve türevleri.
Saygınlık öncelikle özde başlar. Farz-ı muhal bir kurum için çevrim içi platformlarda itibar kazanmaya yönelik çalışmalar yapılacak. Bu kurumun yöneticileri itibardan yoksunsa, ‘online’ çalışmalar ne kadar etkili olabilir? Bu kurumun çalışanları itibar konusunda bilinçlendirilmemişlerse, yapılan çalışmalar ne denli olumlu sonuçlar doğurur?
Peki, ne yapmak gerekir?
Sağlam temeller oluşturabilmek adına ‘kurumsal itibar’ kavramı üzerine personel eğitimleri verilmeli, bu konuda bilinç yaratılmalıdır. Sonrasında atılan her adımda bu doğrultuya dikkat edileceğinden, süslenen sahteliklerle değil, sade gerçekliklerle itibar kendiliğinden meydana gelecektir. Unutmayın eylem olmadan vizyon, hiçbir şeydir…