Bir daireye taşındığınız zaman sadece oradaki dört duvar içinde yaşamazsınız. O daire ile ilintili her nokta ile bağlantı kurmuş olursunuz. Böylelikle hem büyük bir sistemin içine girer hem de kendi ekosisteminizi oluşturursunuz. Dijital ekosistemler de tıpkı bunun gibidir. Şirketler dijital dünyaya entegre oldukça büyük sistem içinde kendi bulunuşları ile varlık göstereceklerdir. Teknolojinin kendisini sürekli güncelleyerek yenilediği günümüzde bir şirketin varlığını göstermesinin temel yolu dijital dünyaya adım atmaktır. Temel olarak bu dijital dünyada var olmaya başladığı andan itibaren bir olgunluk sürecine de başlamış olacaktır. Teknolojik olgunlaşma, hem şirketin kendi iç dinamikleri hem de içinde bulunduğu o dijital ekosistemin içindeki dinamiklerle oluşur.

Dijital Dönüşümde Nasıl Var Olunur?

Dijital dönemin başlaması, şirketlerin ister istemez bu teknolojik olgunluğa erişmesi gerekliliğini ön plana çıkartır. Şirket ne kadar çok alt unsurunu dijital dönüşüme uyarlarsa, ekosistem içinde o kadar çok varlık gösterecektir. Bilgi ve iletişim tabanlı ürün sistemleri üzerinden başlayan dijital dönüşüm, şu anda her bir ürün için özgün içerikler, yazılı ve görsel tanıtımlar ile kendisini daha çok kanıtlamaktadır. Günümüzde dijital ekosisteme en kolay entegre oluş tekniği denilince içerik, hedef kitle ile içeriğin uyumu, hedef kitleye doğru zamanda doğru kanaldan seslenme yeteneği gibi başlıklar öne çıkmaktadır. Bu teknikler, teknolojinin varoluşçu felsefesinin de altını çiziyor. Markanın farkı, bir içerik olması, içeriğin özgünlüğü, sosyal medyanın gerçek geri dönüşümlerle raporlanması ve en değerli varlığınız olan datanızın sürekli optimize edilmesi, kendi dijital ekosisteminiz içinde sürekliliğinizi sağlayacak önemli kriterlerdir.